play [uk]

"play [uk]" teriminin Türkçe İngilizce Sözlükte anlamları : 1 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
General
1	Genel	play [uk] f.	tatile girmek

"play [uk]" teriminin diğer terimlerle kazandığı İngilizce Türkçe Sözlükte anlamları : 46 sonuç

	Kategori	İngilizce	Türkçe
Colloquial
1	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	işten/okuldan erken çıkmak
2	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	iş/okul bitmeden çıkmak
3	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	mesai/çıkış saati gelmeden çıkmak
4	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	işe/okula gitmemek
5	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	işi/okulu kırmak
6	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	okulu asmak
7	Konuşma Dili	play (the) wag [uk] f.	işten/okuldan kaytarmak
8	Konuşma Dili	fair play to you [uk] expr.	aferin sana
9	Konuşma Dili	fair play to you [uk] expr.	bravo sana
10	Konuşma Dili	fair play to you [uk] expr.	helal olsun sana
11	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur nedeniyle ertelendi/gecikti/iptal edildi
12	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağışa bağlı olarak ertelendi/gecikti/iptal edildi
13	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmur/yağış nedeniyle sekteye uğradı
14	Konuşma Dili	rain stopped play [uk/ireland] expr.	yağmurdan dolayı iptal oldu/gecikti/ertelendi
15	Konuşma Dili	fair play [uk/ireland] expr.	tebrikler
16	Konuşma Dili	fair play [uk/ireland] expr.	iyi işti
17	Konuşma Dili	fair play [uk/ireland] expr.	aferin
Idioms
18	Deyim	close of play [uk] i.	bir kriket ya da tenis turnuvasında günün en son oyunu
19	Deyim	close of play [uk] i.	kapanış karşılaşması
20	Deyim	close of play [uk] i.	mesai sonu
21	Deyim	play silly buggers (with something) [uk] f.	aptalca davranmak/hareket etmek
22	Deyim	play silly buggers (with something) [uk] f.	rahatsız edici davranmak
23	Deyim	play silly buggers (with something) [uk] f.	gıcıklık yapmak
24	Deyim	make a great play of something [uk] f.	bir şeyi çok vurgulamak
25	Deyim	make a great play of something [uk] f.	bir şeyin üzerinde çok durmak
26	Deyim	make a great play of something [uk] f.	bir şeye abartılı bir şekilde dikkat çekmek
27	Deyim	make a great play of something [uk] f.	bir şeyi şiddetle/önemle vurgulamak
28	Deyim	make a great play of something [uk] f.	bir şeyi önemle belirtmek
29	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	birine kötü/saygısızca davranmak
30	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	birini umursamamak
31	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	biriyle dalga geçmek/alay etmek
32	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	biriyle oynamak
33	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	birini oyalamak
34	Deyim	play ducks and drakes with someone [old-fashioned] [uk] f.	birini ciddiye almamak
35	Deyim	play favourites [uk] f.	taraf tutmak
36	Deyim	play favourites [uk] f.	birini/bir şeyi kayırmak
37	Deyim	play favourites [uk] f.	bir tarafa daha iyi davranmak
38	Deyim	play merry hell [uk] f.	çarkına okumak
39	Deyim	play merry hell [uk] f.	sürekli şikayet etmek/karşı çıkmak
40	Deyim	play merry hell [uk] f.	problem yaratmak
41	Deyim	play merry hell [uk] f.	kötü davranmak
42	Deyim	play merry hell with something [uk] f.	bir şeyi kötü etkilemek
43	Deyim	play merry hell with something [uk] f.	bir şeyi bozmak
44	Deyim	play merry hell with something [uk] f.	bir şeyde karmaşa yaratmak
45	Deyim	play your cards right [uk] f.	kozunu iyi kullanmak
46	Deyim	play your cards right [uk] f.	kozunu iyi oynamak